7 Ekim 2012 Pazar

Fenerbahçe-Beşiktaş


Yine her zamanki gibi maç öncesi hakem eleştirimi yapmak istiyorum. Geçen hafta İlker Meral'ın "düdük" merakından bahsetmiştim. Özgür Yankaya ise bugün sanki bana inat yapıyormuşcasına kullandı düdüğünü, buna bir şekilde çözüm bulunması lazım, her iki takım adına da 3-4 tane tehlikeli atak düdük kurbanı oldu.

Kasımpaşa maçından sonra Fenerbahçe'nin önünde çok büyük bir şans olduğunu söylemiştim. Bu şansı çok iyi kullandılar, iyi oyun ve net skorlarla 2 önemli galibiyet geldi. Takım içinde artık bir sorun kalmadığı kanaatindeyim. Oyun olaraksa istenen görüntü yavaş yavaş oluşuyor.

Gladbach maçının kahramanıydı Baroni. Ancak benim görüşüm Baroni'nin Fenerbahçe kalitesinde olmadığıdır. Kötü bir futbolcu değil ancak oyun zekası ve topu kullanımı yeterli seviyede değil ve olamayacak da. Rotasyon için iyi bir oyuncu ancak ilk 11 için bence takımın ideal dizilişindeki zayıf halka.

Meireles-Mehmet Topal ikilisi hala benim görüşüme göre ligin en iyi orta sahası. İkisi de ne yaptığını bilen, bilinçli oyuncular. Kattıkları dinamizm ve maç içi devamlılıkları da cabası.

Sow her zaman belirttiğim gibi bu sezonki en iyi oyuncu Fenerbahçe'de. Bugün karşılığını da güzel bir golle aldı. Geriden gerekli yardımı aldığı takdirde gollere de devam edecektir.

Fenerbahçe'nin en zayıf halkasının Cristian olduğunu söyledim. Onun yerine benim gözümdeki en iyi alternatif ise Fernandes. Bugün gördüm ki Fernandes Fenerbahçe yapbozundaki tek eksik parçaya uygun nadir ve nadide bir futbolcu. Orta alanda yaratıcılık olarak ona ayak uyduran bir isim daha olsaydı bugün daha efektif bir Beşiktaş izleyebilirdik.

Olcay çok sönük kaldı. Kendini en fazla göstermesi gereken maçtı. Galatasaray maçındaki oyunu da beklentileri arttırmıştı ama pek varlık gösteremedi.

Necip çok iyi niyetli oynadı. Özelliklerinden fazlasını sahaya yansıtmaya çalıştığı için bal yapmayan arı görünümündeydi ancak kadro derinliği zayıf olduğu için bu oyun şekline alışmasında fayda var.

Samet Aybaba'nın iyi bir taktisyen olduğunu düşünmüyorum. Güzel bir birlik beraberlik yakaladı, mücadeleci bir takım oluşturdu, ancak bütün bir sezonu böyle geçiremezsiniz. Sahaya bir taktik yansıtmanız lazım.

Uzun top bir taktiktir. Ancak uzun topta, uzun boylu bir forvetten fazlası lazımdır. Öncelikle de sahaya doğru dizilmek gerekir. Almeida atılan her uzun topa vurdu ancak dönen topların hepsi Fenerbahçe'de kaldı. Beşiktaş uzun top oynamak istiyorsa, rakip sahaya iyi kuluçlanıp dönen toplardan hızlı ataklar bulmaya çalışmalı. Ancak sahada uzun top atılıp kendi yarı alanında bekleyen bir Beşiktaş vardı.

Kadroya ilk baktığımda aklımdan bir çok şey geçti.

-Hilbert-Toraman-Sivok-Escude savunma dörtlüsü, Uğur sol, Olcay sağ kanat.

-Toraman-Sivok-Escude-Uğur savunma dörtlüsü, Hilbert sağ, Olcay sol kanat.

Daha sonra İtalyan sistemi geldi aklıma ki bana kalırsa Beşiktaş'a çok uygun bir sistem. 3-5-2.

Escude sol, Toraman sağ stoper, Sivok libero. Uğur-Hilbert ikilisi iki kanatta, tekniği hızından daha iyi olan Olcay Almeida'nın arkasında. Ortada yine Fernandes-Veli-Necip. Hatta Olcay'ın yerine Batuhan girip, o zaman daha verimli bir uzun top da oynanabilir.

Bir teknik direktör takımına bir şeyler katmalı. Takıma uymayan bir sistemi her hafta sıkılmadan devam ettirmek yerine, yeni arayışlar içinde olmak takıma bu durumdan daha fazla zarar veremez. 

Aykut Kocaman Fenerbahçe'de bu sezon kendi sisstemini oturttu ve şu anda da işler yoluna girmiş görünümünde.

Samet Aybaba da aynı hamleyi yapmazsa Beşiktaş, "sürpriz yapabilecek Anadolu takımı" görüntüsünden çıkamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder